
24 Kasım 2009 Salı
Etiketler:
thom yorke
23 Kasım 2009 Pazartesi
cover
şimdi bu gerçeği gözardı etmeden güzellemelerine bakalım;
deftones şarkısı gibi olmuş başarılı bence kendi tarzlarını please please..in içine yerleştirmişler gibi..
orjinal smiths kaydının live versiyonuna pek bi benzemekte.. bence cover yapıldığında şarkı pek de değişmiyorsa yapmasalar da olurmuş diyorum
muse bence aralarında en başarılısı diyebilirim. kesinlikle cover yapıldığında böyle olmalı bence. orjinalinin yerini tabiki de tutmaz. zaten cover da orjinalinin yerini tutması için yapılan bir şey değil.
ben bunun sonuna kadar dayanamadım. beğenenlere saygı duyuyorum ama :)
Etiketler:
cover,
deftones,
muse,
please please please let me get what i want,
the doves,
the smiths
18 Kasım 2009 Çarşamba
16 Kasım 2009 Pazartesi
antichrist

sanırım bugüne kadar izlediğim en iyi film, evet.
“i am the best film director in the world. i’m not sure if god is the best god in the world.”

Etiketler:
antichrist,
charlotte gainsbourg,
lars von trier,
movies,
willem dafoe
15 Kasım 2009 Pazar
giorgia - gocce di memoria
bu saatte zar zor uyanmaya çabalarken ve ağırrr bir akşamdan kalmalık söz konusuyken billur'un karşı pencere yazısı sayesinde ne zamandır gocce di memoria'yı dinlemediğimi farkettim.
sözlük'ten sözlerini açıp kendi çapımda ezberlemeye çalışıyordum ki baktım karaoke videosu mevcutmuş. buyrun;
sözlük'ten sözlerini açıp kendi çapımda ezberlemeye çalışıyordum ki baktım karaoke videosu mevcutmuş. buyrun;
Etiketler:
ferzan özpetek,
giorgia,
gocce di memoria,
la finestra di fronte,
movies,
musika
14 Kasım 2009 Cumartesi
13 Kasım 2009 Cuma
12 Kasım 2009 Perşembe
"Artık insanlık, satılık!"

Bir sürpriz!!!
En iyi arkadaşınıza aşık olmak gibi…Tutku, köpük, bant ve şeffaf kağıt katmanlarının altında gömülü.
Mikrodalgaların ısınmak için kullanılabilecek tek şey olduğu bir dünya.
Artık hiç duygu kalmamış…
Reddedilmiş bir neslin değerleri belirlediği yıpratıcı ve tamamen tüketilebilir bir dünyaya, zekice şok edici bir bakış.
1996’da Royal Court'ta sahnelenen “Shopping and F***ing”, Mark Ravenhill’in ilk uzun oyunudur. Sarah Kane’in Blasted adlı oyunundan sonra Ravenhill’in Shopping and F***ing’i, çağdaş tiyatro için bir dönüm ve zirve noktası olarak kabul edilir. Günümüzde klasik bir yapıt olarak değerlendirilen oyun, gündelik yaşamımızdaki şiddeti korkutucu bir ustalık ile anlatan Sadizm ve Marksizm ile yoğrulmuş bir kara komedidir.
Hızlı ve şaşırtıcı sahneler, öfkeli ve hınzırca komik diyaloglarla örülü oyunda Ravenhill, komedi ve çirkinliği savaştırır. Kahkahalarla seyirciyi içine çeker sonra yaşadığımız dünyanın acımazlığını soğukkanlı bir biçimde göstererek sarsar.
Uyuşturucu, seks, bağımlılık, bağlılık, aidiyet, alışveriş, televizyon, aşk, aile… Hepsi ürkütücü bir biçimde iç içedir.
Ravenhill’in sözü oldukça basittir aslında:
“ARTIK İNSANLIK SATILIK !”
http://www.biletix.com/perfList.htm
Etiketler:
dot,
oyun,
shopping and fucking
11 Kasım 2009 Çarşamba
calcium c sandoz
6 Kasım 2009 Cuma
bu gece de buna takıldım işte
tekrar tekrar dinliyorum başka şarkı açasım gelmiyor klip mühim değil de zaten bi klibi de yok kolaylık açısından video koydum
Etiketler:
florence + the machine,
girl with one eye,
musika
5 Kasım 2009 Perşembe
hoppala
sen dün gece geçtim önümden bilmece
uykudayım sandım, istanbul'daydım...
yerde buldum, gökte ararken
saçlarını tuttum, geçtim kendimden
dün gece, düştük yine dillere
uyandığımı sandım, istanbul'daydım...
kollarını tuttum, tam sarılırken,
dudaklarını buldum, öptüm kalbinden.
dün gece, aşk yine oldu tek hece
iyi ki sen de bende istanbul'daydın
yok artık inmece
yolumuz uzun hep gitmece
seni buldum bırakmam istanbul'daydın...
yerde buldum, gökte ararken
saçlarını tuttum, öptüm kalbinden.
dün gece, düştük yine dillere
uyandığımı sandım, istanbul'daydım...
bard's song :(
lise yıllarında cerenle okul bahçesinde hoplaya zıplaya söylerdik bard's song.u müzik zevklerim hep değişse de bu şarkıyı hep seveceğimi biliyorum.
ama bu yapımasaydı keşke:
fenerbahçe marşı olarak bard's song!!
ama bu yapımasaydı keşke:
fenerbahçe marşı olarak bard's song!!
Etiketler:
bard's song,
blind guardian,
fenerbahçe,
fitbol
bonobo
Bonobolar, ana erkil toplum yapısına sahipler. Dişiler arasında örgütlenme genel şempanze türünde olduğundan farklı olarak baskın bir özellik göstermekte. Erkekler arasındaki işbirliğinin düzeyi dişilere nazaran oldukça düşük. Öyle ki dişi bireye bir erkek tarafından saldırı olur ise dişilerden oluşan bir grup, erkek saldırganı saf dışı etmekte hiç zorlanmıyor. Fakat erkek bireye yapılan bir saldırıya, erkek şempanzeler tarafından topluca bir karşılık verildiği gözlenmemiş. Bu örneğe bakarak şiddetin bonobolar arasında yaygın olduğunu düşünmeyin tam tersine bonoboların en az şiddete başvuran memeli olduğunu öne süren bilim adamları mevcuttur. Bunun nedenleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Bonobo toplumunda seks, bir üreme aracı olmanın ötesinde sosyal bir davranış özelliği gösterir. Hatta sosyal yaşamın çok önemli bir parçası olduğunu söylemek mümkündür. Her ne kadar cinsellik bizim sosyal yaşantımızda da büyük etkilere neden olan bir olgu olsa da, bonoboların hayatında cinselliğin kullanıldığı boyut insanlardakinden epey farklı, belki de başarılı demek daha doğru olur. Bunun ana nedeni, cinselliğin bizim hayatımızda aşırı bastırılmış içgüdülerin bir tezahürü olarak varolması. Oysa bonobolarda cinsellik, erkek ve dişi arasında sosyal dengelerin kurulmasında önemli rol oynayan sosyal bir davranış özelliği göstermekte.
Bonobolar insanlar gibi yüz yüze çiftleşebiliyor ve yine insanlar gibi seks yapmanın üreme dışında bir anlamı olduğu bonobo sosyal hayatında da gözleniyor. Seksin her varyasyonu bonobolar tarafından uygulanmakta. Seks veya cinsel içerikli hareketler her türlü anlaşmazlığı çözmekte yahut ödüllendirme amacı ile kullanılıyor. Ana-oğul dışında her birey birbiri ile çeşitli boyutlarda cinsel oyun oynayabiliyor.
Genel şempanze gruplarında şiddete başvurulan durumlarda bonobolar birbirine dokunarak hatta seks yaparak barışı sağlıyorlar.Bu yüzden genel şempanze toplumunda görülen şiddet eğilimi Bonobolarda görülmüyor. Araştırmacılar bonobolar ile genel şempanze türü arasındaki farkın şempanze ile insan arasındaki fark kadar olduğunu ileri sürüyorlar. Bonobolar genetik açıdan bize en yakın primat türü olarak kabul ediliyor. Genel şempanze bireylerinden daha kısalar, iskelet ve kas yapıları da farklılık gösteriyor. Özellikle kas ve iskelet sistemi insansı atalarımıza benzer özellikler gösteriyor. Bir şempanze türü olarak kabul edilen Bonobolar hakkında araştırmalar ilerledikçe farklı bir sınıflamaya koyulmaları konusunda daha fazla ikna edici veriler elde ediliyor. Hayvanbilimci Frans B. M. de Waal, insanoğlunun geçmişini anlamak için şempanzeler, bonobolar ve insanın içinde bulunduğu üçlünün araştırılmasının temel olacağını söylemiştir.
Bilimsel adı Homo p. paniscus olan Bonobo, DNA verilerine göre Homo sapiens ile yüzde 98 oranından fazla benzerler, insanlara gorillerden daha çok yakındırlar. İnsan ve şempanze genleri DNA kritik bölgeleriyle ilgili başka bir çalışmada yüzde 99.4 benzer oldukları bulunmuştur.
En son DNA kanıtları Bonobo ve genel şempanze türlerinin birbirlerinden bir milyon yıldan az bir zaman önce ayrıldıklarını göstermektedir. Şempanzeler insanlarla en son ortak atadan yaklaşık altı milyon yıl önce ayrılmışlardır. Homo sapiens dalından başka hiç bir tür yaşamadığı için her iki şempanze türü insanların yaşayan en yakın akrabalarıdır.
Bonobo'ların ortalama ömürleri 40 yıldır (doğal ortamındaysa).Eğer özel bakım evi gibi doğal ortamının dışındaysa 60sene de yaşayabilirler.
Etiketler:
ansiklopedik bilgiler,
bonobo
4 Kasım 2009 Çarşamba
caddeden sokaklara

caddeden sokaklara doğru sesler elendi, pencereler kapandı, kapılar sürmelendi... bir kömür dumanıyle tütsülendi akşamlar, gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar... son yolcunun gömüldü yolda son adımları, bekçi sert bir vuruşla kırdı kaldırımları... mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda: yanan alnım duvarda,sönen gözlerim camda, yuvamı çiçekledim,sen bir meleksin diye, yollarını bekledim görüneceksin diye... senin için kandiller tutuştu kendisinden, resmine sürme çektim kandillerin isinden... saksıda incilendi yapraklar senin için, söylendi gelmez diye uzaklar senin için... saatler saatleri vurdu çelik sesiyle, saatler son gecemin geçti cenazesiyle, nihayet ben ağlarken toprağın yüzü güldü, sokaklardan caddeye doğru sesler döküldü... ..."
bu şarkı annemle şarkımız. annemi çok özledim.
Etiketler:
musika,
senin için,
timur selçuk
3 Kasım 2009 Salı
piano magic
"bence üzerinden sınırlamaları kaldırırsanız her şeyi yapabilirsiniz. bizim temelimizde de duygular var, o da zaten tüm türlerin üstesinden geliyor." glen
johnson

Etiketler:
musika,
piano magic
2 Kasım 2009 Pazartesi
bağımlılık#2
“Hiçbir faydası olmadığı halde yine de kullandığımız şeyler var hayvanlar bunu yapmaz; Cola içmez, alkol, sigara ya da uyuşturucu kullanmaz ama biz çok eskiden beri kullanırız. Bunun psikanalitik bir sebebi var. Son 14-15 bin yılın insanının, yani dili sadece haberleşme aracı değil de sembolik düzen olarak kurmuş insanın bir ego sorunu var. Bu fazla güçlü ego, dış dünyayla mütemadiyen aramıza giriyor, beş duyumuzu sürekli filtre ediyor, oradan gelen uyaranların miktarını ve şiddetini azaltıyor ve bizi sadece kelimelerle ifade edebileceğimiz şeyler üzerinden düşünmeye mecbur kılıyor. Oysa uyuşturucu, alkol ve bunların en zayıfı olan tütün, egomuzla ilişkimizi değiştiriyor. Egoyu zayıflatıyor ve dış dünyaya karşı bizi biraz daha açık hale getiriyor. Buna ihtiyacımız var.”
Bülent Somay
Bülent Somay
Etiketler:
bağımlılık,
bülent somay
belle and the sebastian bbc sessions

yaklaşık 1 sene önce çıkmış bir albümün çıktığını yeni öğrenmek benim mallığım herhalde ama hala bilmeyenler varsa paylaşayım istedim...
tık
Etiketler:
bbc sessions,
belle and sebastian,
musika,
rapidshare
right brain vs. left brain

http://www.readnrock.com/?p=38
bu siteye göre sağ beynimi kullanıyormuşum.
ki sağ beyin genellikle yaratıcılıkla, şizofreniye ve halüsinasyon görmeyle birlikte anılırmış.
hımhımm...
bir de bu varmış;
sağ beyin doğuda ifade edilmiş, sol beyin ise batıda gelişmiştir.
doğu, bir varlık olarak insanın özelliklerini bilir.
batı ise, bir insan ve bir akıl olarak insanı geliştirmeye çalışır.
Etiketler:
halüsinasyon,
left brain,
right brain,
şizofreni,
yaratıcılık
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Blog Arşivi
-
▼
2009
(58)
-
▼
Kasım
(23)
- Başlık yok
- cover
- hala teenage sayılırım yaşasın :)
- bağımlılık#3
- çok doğru çook!
- antichrist
- giorgia - gocce di memoria
- glen hansanrd - cry me a river (justin timberlake ...
- <3
- wii'nin boku çıkmış bence de!
- "Artık insanlık, satılık!"
- grrr
- calcium c sandoz
- bu adam yine delirmiş :)
- bu gece de buna takıldım işte
- hoppala
- bard's song :(
- bonobo
- caddeden sokaklara
- piano magic
- bağımlılık#2
- belle and the sebastian bbc sessions
- right brain vs. left brain
-
▼
Kasım
(23)
Etiketler
musika
(24)
movies
(10)
rapidshare
(7)
kitapLIK
(4)
bağımlılık
(3)
tv
(3)
aylin aslım
(2)
canını seven kaçsın
(2)
ellen page
(2)
hard candy
(2)
konser
(2)
murathan mungan
(2)
ottto santral
(2)
playlist
(2)
thom yorke
(2)
zoot woman
(2)
9 songs
(1)
99 francs
(1)
Adam Bousdoukos
(1)
Moritz Bleibtreu
(1)
anakronizm
(1)
ansiklopedik bilgiler
(1)
antichrist
(1)
bant
(1)
bard's song
(1)
bbc sessions
(1)
belle and sebastian
(1)
birol ünel
(1)
blind guardian
(1)
blogger
(1)
blonde redhead
(1)
bonobo
(1)
breaking bad
(1)
bülent somay
(1)
carl barat
(1)
cassie ainsworth
(1)
cehenneme övgü
(1)
cenk taner
(1)
chanson
(1)
charlotte gainsbourg
(1)
cover
(1)
cry me a river
(1)
dark star
(1)
deftones
(1)
dot
(1)
ekşi sözlük
(1)
eldivenler hikayeler
(1)
emilie simon
(1)
fatih akın
(1)
feeling pulled apart by horses
(1)
fenerbahçe
(1)
ferzan özpetek
(1)
fitbol
(1)
florence + the machine
(1)
flowers
(1)
françoise hardy
(1)
funny games
(1)
funny games us
(1)
ghost dog: the way of the samurai
(1)
gidilesi
(1)
giorgia
(1)
girl boy
(1)
girl with one eye
(1)
glen hansand
(1)
gocce di memoria
(1)
goo
(1)
google translate
(1)
grateful dead
(1)
gölgesizler
(1)
gündüz vassaf
(1)
güzel tatlar
(1)
halüsinasyon
(1)
hannah murray
(1)
hasan ali toptaş
(1)
hoppala
(1)
i'll kill her
(1)
izin vermedi yalnızlık
(1)
jim jarmush
(1)
justin timberlake
(1)
kahve
(1)
karpuz
(1)
kristen dunst
(1)
la finestra di fronte
(1)
lars von trier
(1)
le vent nous portera
(1)
left brain
(1)
marie antoinette
(1)
mediafire
(1)
michael haneke
(1)
michael pitt
(1)
michael winterbottom
(1)
moleskine
(1)
murder on the moons
(1)
muse
(1)
naomi watts
(1)
nil
(1)
oatmeal
(1)
once
(1)
oyun
(1)
pete doherty
(1)
piano magic
(1)
play studio
(1)
please please please let me get what i want
(1)
right brain
(1)
santralistanbul
(1)
senin için
(1)
shopping and fucking
(1)
skins
(1)
soko
(1)
sonic youth
(1)
soul kitchen
(1)
stereo total
(1)
the doves
(1)
the killers
(1)
the libertines
(1)
the pains of being pure at heart
(1)
the smiths
(1)
them
(1)
thinkgeek
(1)
tim roth
(1)
timur selçuk
(1)
tobey maguire
(1)
true blood
(1)
twilight
(1)
twitter
(1)
wax poetic
(1)
willem dafoe
(1)
yaratıcılık
(1)
yedi kapılı kırk oda
(1)
şizofreni
(1)
insanlarım
-
-
-
başlığı sen koy... - Uzun süredir parmaklarım özgürce bilgisayarımn klavyesinde gezmemişti. Yorulmuşlar mıydı? Sıkılmışlar mıydı? Yoksa düzene mi yenik düşmüşlerdi... doğrusu ...12 yıl önce
-
-
-
-
ne kadar alkol seni öldürür =D
Created by Bar Stools