31 Ekim 2009 Cumartesi

oh, wow, lovely





























cassie...

bağımlılık

sağlıklı insan ilişkileri kurmak madde bağımlılıgını önlüyormuş!
allah allah bizim ilişkilerimiz sağlıklı degil mi anlamadım !!

funny games

FUNNY GAMES

bu aralar haneke filmlerine takmış durumdayım zaten. funny games(1997) ve benny's video filmlerini izleyip beğenmiştim. ama bu filmlerin üstüne bu adamın bütün filmlerini izlemeliyim hissine kapılmamıştım nedense. şu an kesinlikle o histeyim ve bu duruma gelmemin sorunlusu şu sevgi pıtırcığıdır. caché, la pianiste ve der siebente kontinent'in ardından hani şu funny games'in bi de micheal pitt'lisi vardı dedim. (evet benim için naomi watts veya eli roth isimleri değil ama micheal pitt ismi çooook şey ifade ediyor. kendisiyle dreamers'da ilk görüşte aşk, last days'de aşkımıızn derinleşmesi yaşandı hele death to birth şarkısında... neyse michael pitt ile aramızda olanları başka bir postta anlatacağım) film hakkında en sık duyduğum yorum "e bunun ilkinden bi farkı yok" cümlesi olmuştu. tam tersine filmin başından sonuna bunun bir amerikan filmi olduğunu hissettim. tabi haneke amca ben bunu hisseder hissetmez kocaman kırmızı funny games yazısı ve müzikle kendisini hatırlattı.
gerçekten naomi watts ve tim roth'un oynadığı bu filme giden amerikalılar hayal ettim. yaşayabilecekleri şoku hayal ettim. mutlu oldum. ama yine de iki film arasındaki fark karşılaşması yapmaktan öte filmin içine girebildim. baştan sona hikayeyi bildiğiniz bir filmin yeniden farklı bir şekilde izlenmesinin böyle olabileceğini tahmin etmiyordum. yeniden etkilendim. rahatsız oldum.


haneke'yi seviyorum. :)

27 Ekim 2009 Salı

cehenneme övgü


Türümüzün en karmasik ve en zengin deneyimlerinden biri olan askta ornegin, "seni seviyorum" sozcukleri, bakistan, temastan, kokudan ve aski ifade eden cesitli seslerden cok daha buyuk onem kazanmistir. Duyularimizin ortak yasanmisligi araciligiyla aski paylasmaktansa, ona sozcuklerle sahip cikmaya calisiyoruz. Her ask farkli olduguna gore (farkli kokular, farkli dokunma bicimleri, farkli psikolojik roller) , her askta, paylasilan sozcukler de farkli olur, diye dusunuyor insan. Ama, hayir! Kalip sozcukler, yasadiklarimizdan daha onemli. Ve "seni seviyorum" tumcesindeki totaliter sahiplenme, tum ask deneyimlerini standartlastiriyor. Aski nicellestiriyor. Bu tumceyi, aski aritmetige dokmek icin kullaniyoruz. "Ben, uc kere asik oldum." sf.36

Söz alışverişine dayanan tüm ilişkilerde, birinin ötekine egemen olma durumu vardır. Konuşulan söz, bizzat konuşma eylemi, insanın insana hükmettiği düzenin çok önemli, ayrılmaz bir parçasıdır. Sözcükler, insanların denetlenmesi ve birbirlerini denetlemeleri için şarttır.
sf.39

Tüm kahramanlar totaliterdir. Sonsuz yaratıcılık potansiyalimizi hadım ederler. Özgür bir insanın kahramanları olamaz, çünkü kahraman statükoyu simgeler. Taklit edilmesi gereken bir modeli simgeler. Kahraman yaratma özlemi, hepimizin içindeki totaliter eğilimi, güçlü bir kişiye gönüllü olarak boyun eğme ihtiyacını gösterir. Kahramana duyduğumuz gereksinim, kendi içimizdeki güvensizlikten doğar. İster muhalefette, ister iktidarda, ister balığa çıkmış, ister işte olalım, hepimiz bir başkasından (saygı duyulan bir meslektaşımızdan tutun da kendisi de bir tür kahraman olan Tanrı'ya kadar) neyi, nasıl ve ne zaman yapmamız gerektiğine ilişkin bir işaret bekleriz.
sf.84

Alternatif hareketler, düzenin gösterdiği yollardan gitmeyi reddeden insanlar da aynı totaliter modeli seçer. Onlar da belirli semtlerde yaşarlar. Kendi lokantalarına giderler, özel bir giyim ve konuşma tarzları, hatta özel tatil yerleri vardır. Onlar da kendilerini ayırmayı seçmişler ve kendilerini yabancılara kapatmışlardır. İlk bakışta bağımsızlık girişimi gibi gözüken bu davranış tarzı da, bir başka ayrımcılık örneğidir aslında. Düzene karşı özgürlük çağrısında bulundukları halde, kendi üyelerine baskı yaparlar. Bu baskı ve tekdüzeliğin kaynağı, kendi kendilerine empoze ettikleri totaliter düzendir.
sf.122

Hocalar, psikologlar, yasa koyucular ve yöneticiler aklın duygulara egemen olmasını öğütlerler her zaman. Uygarlığa ancak akıl yoluyla ulaşılabileceği, aklın da sadece homo sapiens'te bulunduğu söylenir. Türümüzün akla dayanmayan, makul olmayan davranışlarının, hayvansı alt beynimizden kaynaklandığı belirtilir. Toplumda bir "aksaklık" baş gösterdiğinde, örneğin bir Hitler ortaya çıktığında, bunun açıklaması basittir: Halkın duygularıyla oynamakta üstat olan Hitler, Goebbels ve Speer, tıpkı ilkel bir toplumdaki gibi, simgeler ve gösteriler aracılığıyla insanların duygularını yönlendiriyor, manipüle ediyorlardı. Akıl sayesinde insan, var olan her şey üzerinde mutlak bir hakimiyet kurmalıdır. Akılcı insanı hayvan olan insandan ayırıp yüceltmek, totaliter gücün doruğunu oluşturur.
sf.222

25 Ekim 2009 Pazar

them!



insanoglu atom cagina girdiginde, yeni bir dunyaya kapi acmis oldu. o yeni dunyada neler bulacagimizi kimse kestiremez.

1954 yapimi gordon douglas filmi "them" ilk atilan atom bombasi sonucu mutasyona ugrayip devlesen karincalarin dunyayi tehdit etmesi uzerine bir film. eski turk filmlerine benzer bir tad alarak izledim ve fazlasiyla eglendim. pazar gecesini renklendirmeye birebir!
ozellikle karinca uzmani doktor amcaya bayildim (:

a white demon love song


the killers oldum olasi cok sevdigim gruplardan olmamistir. zaten bu sarkilarini yukleyince de farkettim ki bilgisayrmda 5 sarkilari bulunmaktaymis :)
twilight new moon sayesinde kesfettigim "a white demon love song" ise su ana kadar dinledigim en guzel the killers sarkisi olmakla birlikte loop.a alinip defalarca dinlenilesi...
siddetle tavsiye ediyorum !!

19 Ekim 2009 Pazartesi

the pains of being pure at heart






dinleyelim...





*grubun adı mukemmel deil mi

hamlet ile hitler


"Hamlet'in bir türlü öldüremediği amcası, Hitler'miş meğer."
...
"Yazar'a dönüp, O günleri anmak bile istemiyorum, diyor Hamlet. Bütün bunlar her ne kadar dün gibi olsa da, dört-beş yüz yıl önceydi. Sahiden oyun gibiydi."



14 Ekim 2009 Çarşamba

hard candy#2

hard candy.yi ilk izleyişimde çok beğenmiştim. zaten buraya da yazmayı ihmal etmemişim. geçen pazar günü -açık bir zihinle- bir daha izlediğimde ilk izleyişimde farketmediğim şeyler olduğunu farkettim. filmde renkler çok önemli!!!!
evet hepimiz evin minimalist dekorasyonunu veya parlak renkleri sevdik ama bahsetmek istediğim bu değil.




!!spoiler!!
!!spoiler!!
!!spoiler!!
!!spoiler!!
!!spoiler!!
!!spoiler!!
minik kızımızın adama ilaç verdiği andan itibaren. hayley.in gözüktüğü sahnelerde arka plan flulaşıyor ve kızın hatları belirginleşiyor. ama jeff de tam tersi arka planla bir bütün oluyor. evet bunu buldum bula bula. ama bence cok önemli, hatta ilk izleyişimde nasıl farketmedim dedim.
hayley kontrolü ele almasından itibaren netleşirken jeff bulanıklaşıyor :)
çok beğendim.. çok beğendim.. bu filmi çok seviyorum :)

goo




sene 1990
kişisel tarihimin en önemli albümlerinden biri çıkmış piyasaya...













indirmek için fotoya tık tık


p.s. murder on the moons

11 Ekim 2009 Pazar

zoot woman#2

konser cok guzeldi. otto.da konser bir baska oluyormus bunu anladım. ama sahnede zoot woman yerine baska bir grup olsa da bu kadar eglenirdim sanırım bunun nedeni de yanımda olan insanlar. burdan efeken.e selamlarımı yollayıp dalga gecmek istiyorum özellikle emoo!! diyerekten.

Etiketler

musika (24) movies (10) rapidshare (7) kitapLIK (4) bağımlılık (3) tv (3) aylin aslım (2) canını seven kaçsın (2) ellen page (2) hard candy (2) konser (2) murathan mungan (2) ottto santral (2) playlist (2) thom yorke (2) zoot woman (2) 9 songs (1) 99 francs (1) Adam Bousdoukos (1) Moritz Bleibtreu (1) anakronizm (1) ansiklopedik bilgiler (1) antichrist (1) bant (1) bard's song (1) bbc sessions (1) belle and sebastian (1) birol ünel (1) blind guardian (1) blogger (1) blonde redhead (1) bonobo (1) breaking bad (1) bülent somay (1) carl barat (1) cassie ainsworth (1) cehenneme övgü (1) cenk taner (1) chanson (1) charlotte gainsbourg (1) cover (1) cry me a river (1) dark star (1) deftones (1) dot (1) ekşi sözlük (1) eldivenler hikayeler (1) emilie simon (1) fatih akın (1) feeling pulled apart by horses (1) fenerbahçe (1) ferzan özpetek (1) fitbol (1) florence + the machine (1) flowers (1) françoise hardy (1) funny games (1) funny games us (1) ghost dog: the way of the samurai (1) gidilesi (1) giorgia (1) girl boy (1) girl with one eye (1) glen hansand (1) gocce di memoria (1) goo (1) google translate (1) grateful dead (1) gölgesizler (1) gündüz vassaf (1) güzel tatlar (1) halüsinasyon (1) hannah murray (1) hasan ali toptaş (1) hoppala (1) i'll kill her (1) izin vermedi yalnızlık (1) jim jarmush (1) justin timberlake (1) kahve (1) karpuz (1) kristen dunst (1) la finestra di fronte (1) lars von trier (1) le vent nous portera (1) left brain (1) marie antoinette (1) mediafire (1) michael haneke (1) michael pitt (1) michael winterbottom (1) moleskine (1) murder on the moons (1) muse (1) naomi watts (1) nil (1) oatmeal (1) once (1) oyun (1) pete doherty (1) piano magic (1) play studio (1) please please please let me get what i want (1) right brain (1) santralistanbul (1) senin için (1) shopping and fucking (1) skins (1) soko (1) sonic youth (1) soul kitchen (1) stereo total (1) the doves (1) the killers (1) the libertines (1) the pains of being pure at heart (1) the smiths (1) them (1) thinkgeek (1) tim roth (1) timur selçuk (1) tobey maguire (1) true blood (1) twilight (1) twitter (1) wax poetic (1) willem dafoe (1) yaratıcılık (1) yedi kapılı kırk oda (1) şizofreni (1)

insanlarım

  • - gülmesi, konuşması, şaşırması... şey gibi geldi. sanki lisede en sevdiğim şarkıyı yıllaaar sonra minibüste duyma hissi vardır ya; tam öyle! tam yani!
    6 yıl önce
  • - *22 Mart 2019 X'e yazılan anlamsız cevabım* adı üzerinde anlamsız. birkaç gündür kafamda dönüp duran pek çok cevap yazıp yolladım aslında. çaresizce aradı...
    6 yıl önce
  • başlığı sen koy... - Uzun süredir parmaklarım özgürce bilgisayarımn klavyesinde gezmemişti. Yorulmuşlar mıydı? Sıkılmışlar mıydı? Yoksa düzene mi yenik düşmüşlerdi... doğrusu ...
    12 yıl önce
  • - Şimdi, şu kocaman deniz, "olay" olsun, şu bir sürü yuvarlak şekilli trabzanların her biri de başka bir bakış açısı, ya da paradigma olsun. Eğer sen bu ola...
    15 yıl önce
  • -

ne kadar alkol seni öldürür =D

CHOOSE YOUR DRINK
HOW MUCH DO YOU WEIGH?
GIRL OR GUY?

Created by Bar Stools

FEEDJIT Live Traffic Feed

İzleyiciler